HASTALIK DÖNEMİNDE CİLDE DİKKAT

Kış aylarında yaşanan ani sıcaklık değişimlerine ve sert iklim koşullarına vücudumuz hemen adapte olamaz. Bu nedenle bağışıklık sistemimiz ekstra çalışmak zorunda kalır. Bu mevsimde iliklerimize kadar hissettiğimiz soğuk havalar, yine soğuğa dayalı olarak daha az dışarı çıkmamız ve daha az hareket ediyor oluşumuz ve güneş ışığının azalması gibi etkenler bir araya gelince bağışıklık sistemimiz yoruluyor ve zayıflıyor. Yeteri kadar güçlü olmayan bağışıklık sistemimiz, devamlı tekrarlayan hastalıklara davetiye çıkarıyor. Bu dönemde bilhassa eklem ağrıları, grip, nezle, soğuk algınlığı, boğaz ve göğüs hastalıkları, solunum yolu enfeksiyonları ve cilt problemleri sıkça görülebiliyor.

Hastalık döneminde iç organlarımızda yaşanan değişim ve gelişmeleri görme şansımız yoksa da etkilerini çok güçlü şekilde hissederiz. Bağışıklık sistemimizin zayıfladığı kış mevsiminde yaşanan hastalıkların cildimize yansımaları çok bariz olmaktadır. Cildinizde aniden doğan yaralar, geçmişten kalan yara ve izlerin uzun süre düzelmemesi, tekrarlayan mantar enfeksiyonları, bağışıklık sisteminin cilt üzerindeki en göze çarpan belirtileridir. Bağışıklık sisteminin zayıflamasını takiben gelen kış hastalıkları; uçuk, af, mantar, egzama gibi cilt hastalıklarını da tetikler. Ayrıca bu dönemde artan alerjen reaksiyonlar cildin dokusunu yıpratarak, solgun, mat ve yıpranmış görünmemize neden olur.

Hastalıklara dayalı olarak ruhsal enerjimizin düştüğü ve kendimizi iyi hissetmediğimiz bu dönemde cilt bakımımızı da ihmal edecek olursak, güzellik oyununun tamamen dışında kalabiliriz. Vücut direncimizle birlikte azalan neşemizin bizi hareketsizliğe ve miskinliğe yöneltmesine izin vermemeli ve kişisel hijyen ve bakım rutinlerimizi kesinlikle aksatmamalıyız.