Bakan Işıkhan, TRT Haber Canlı Yayınında Çalışma Hayatına İlişkin Soruları Yanıtladı

Bakan Işıkhan, TRT Haber Canlı Yayınında Çalışma Hayatına İlişkin Soruları Yanıtladı

Bakan Işıkhan, TRT Haber Canlı Yayınında Çalışma Hayatına İlişkin Soruları Yanıtladı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, TRT Haber canlı yayınında gündeme ve çalışma hayatına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bakan Işıkhan, TÜİK’in Ağustos ayı istihdam verilerine ilişkin sorulan soru üzerine, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Ağustos TÜİK verilerini kendi web sayfamızda paylaşmıştık. Son dönemlerde de işsizlik ve istihdam verilerinde çok önemli hedeflere ve güzel haberlere kavuşmuş olduk. İşsizliğin azaltılması ve iş gücü piyasasında arz ve talebin eşleştirilmesi sürecinde Bakanlık olarak bütüncül politikalar uyguluyoruz.  Aslında elde ettiğimiz bu veriler de bütüncül politikalarımızın temel sonuçlarından bir tanesi.  Bu veriler bizler için gerçekten çok sevindirici, istihdam gittikçe artıyor, iş gücüne katılım oranımız artıyor ve 16 aydır işsizlik oranımız tek haneli seviyelerde.  Açıklanan TÜİK verilerinde işsizlik oranı Ağustos ayında önceki aya göre 0,3 puan azalışla azalarak yüzde 8,5 olarak gerçekleşti. İşsiz sayısı da 89 bin kişi azaldı. İstihdam oranımız Ağustos'ta önceki aya göre 0,1 puan artarak yüzde 49,7 seviyesine, istihdam sayımız 78 bin kişi artarak 32 milyon 776 bin kişiye yükselmiş oldu.”

İş gücüne katılım oranının geçtiğimiz yıla göre 1 puan artarak yüzde 54,9 seviyesine ulaştığını kaydeden Işıkhan, “Genç istihdam ve kadın istihdamı noktasında elde ettiğimiz veriler de bizi çok memnun edecek düzeyde. Genç istihdam oranımız önceki yıla göre 1.8 puan artarak yüzde 42.3 seviyesinde gerçekleşti. Gençlerin iş gücüne katılım oranında da 2.3 puan artarak yüzde 50.2 seviyesine ulaştı. Kadın işsizlik oranı bizim için çok önemli yüzde 1.1 puan azalarak geçen yıla göre yüzde 12 seviyesinde gerçekleşti. Kadın istihdam oranımız ise 1.3 puan artarak yüzde 32.9 seviyesine ulaşmış oldu. Kadınların işgücüne katılım oranında da 1 puan artış sağlayarak yüzde 37.3 seviyesine de ulaşmış olduk. Aslında bu başarıları biz rakamlarla ifade ediyoruz ama bu rakamların arkasında istihdama kattığımız bireyler, aileler ve toplumumuz söz konusu. Tabi bu sonuca Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde uygulamış olduğumuz politikaların, istihdam politikalarımızın aynı zamanda ekonomi yönetimimizin ve uyguladığımız istihdam politikalarının da çok önemli etkisi olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

Bakan Işıkhan, dünyada birçok gelişmiş ülkede iş gücü arzında sıkıntılar yaşanırken Türkiye’de istihdam oranlarının, iş gücüne katılım oranlarının sürekli yükselen bir seyir halinde artmasını, uygulanan ekonomik politikaların nihai sonucu olarak değerlendirdiğini ifade etti.

“Kayıtlı Kadın İstihdamını Artırmak Amacıyla İş Pozitif Programı’nı Hayata Geçirdik”

Ortaya koyulan politikaların, aktif işgücü programlarının ve politikalarla birlikte hedeflerinin kadın istihdamını artırmak olduğunu söyleyen Işıkhan, şöyle devam etti:

“Erkek istihdamında bir sorunumuz yok, erkeklerin işgücüne katılım oranı yüzde 70’lerin üzerinde. Ancak kadınlarda arzu ettiğimiz noktada değiliz. Bu yüzden uyguladığımız politikalarla hedef grubumuza kadınları aldık ve özellikle ülkemizin kalkınmasında, sürdürülebilir büyüme sürecinde kadın istihdamına ayrı bir önem veriyoruz. Nasıl veriyoruz? Uyguladığımız politikalarla. Şubat ayında Sayın Emine Erdoğan Hanımefendinin teşrifleriyle kadınların çalışma hayatına daha aktif katılımını sağlamak ve kayıtlı kadın istihdamını artırmak amacıyla İş Pozitif programını hayata geçirdik. Bu programla birlikte aslında kadın işgücünde ve istihdamında çok önemli hedefler planlamaktayız. Bu hedeflerimiz doğrultusunda inşallah 3 yıllık süreçte istihdam oranımızı 34 milyon kişiye ulaştırmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda işgücüne katılım oranlarında da belirli oranlarda artış bekliyoruz. Ama esas hedefimiz işsizlik oranımızın özellikle 2025 yıllarında tek haneli seviyeye getirerek bunu sürdürülebilir hale getirmeyi hedefliyoruz. İşgücü politikalarımızın ihtiyaç duyduğu nitelikler nelerdir? Kadınlar hangi alanlarda aktif çalışıyor, katılıyor ya da katılamıyor? Bunların analizini de İŞKUR aracılığıyla gerçekleştirdik. Ve burada kadınların iş piyasasında hiç yer almadığı ya da çok az yer aldığı alanları belirledik. Bu doğrultuda Her Meslekte Kadın Eli Projesini hayata geçirdik.”

“Şubat Ayından Bu Yana İş Pozitif Programı ile 600 Bine Yakın Kadın İş Piyasasına Girdi”

Bakan Işıkhan, özel sektörde yapılan ve yapılacak işbirliklerinde; Forklift operatörlüğü, kepçe operatörlüğü, kule vinç operatörü, Bilgisayarlı Makine Operatörü, Merkezi Kumanda Operatörü, Kantarcılık ve Ambarcılık gibi kadın istihdamının çok az olduğu yerlerde işbirlikleri geliştirdiklerinin bilgisini paylaşarak, “Burada hazırladığımız kurslarda eğitim gören kadınlara da İŞKUR aracılığıyla cep harçlıklarını veriyoruz ve bu cep harçlıklarını da sürekli artırıyoruz. Bunun yanında İş Pozitif kapsamında önemli bir rakama ulaştık. Şubat ayından bu yana 600 bine yakın kadın iş piyasasına girmiş durumda. Bunun yanında İŞKUR aracılığıyla mesleki eğitim kursları düzenliyoruz. Aynı zamanda işbaşı eğitim programlarımızı geliştiriyoruz. Bu çerçevede mesleki eğitim kurslarında herhangi bir mesleği olmayan ya da mesleği olup bunu geliştirmek isteyen kadınların mesleki kurslar aracılığıyla becerilerini geliştirmesine destek veriyoruz. Burada da cep harçlıklarını ve desteklerini veriyoruz” ifadelerini kullandı.

“Ocak-Ağustos Ayında 26 Bine Yakın Kadın Bu İşbaşı Eğitim Programlarından Faydalandı”

En önemli gördüğü programın işbaşı eğitim programı olduğuna dikkati çeken Bakan Işıkhan, “Türkiye Çalışma Hayatı Buluşmaları'nda ziyaret ettiğim tüm illerde işbaşı eğitim programlarının ne kadar işlevsel olduğuna birebir tanıklık eden bir bakanınızım. Burada işbaşı eğitim programlarında teorik olarak alınan bilgilerin iş ortamında uygulamalı bir şekilde gerçekleşmesi ve ihtiyaç duyulan işgücünün de işverenlerle birlikte çalışılarak yetiştirilmesi hedeflenmekte. Burada da gerçekten istihdama çok önemli katkılarda bulunuyoruz. Örneğin Ocak-Ağustos ayında 26 bine yakın kadın bu işbaşı eğitim programlarından faydalanmış ve bu süreçte de istihdama girme noktasında destek verdiğimiz bir grup olmuştur. Bakanlık olarak tabii ki hedefimiz istihdamı artırmak, işsizliği minimum seviyelere çekmek, aynı zamanda işgücüne katılımı daha da artırmayı hedefliyoruz. Tüm bu politikalarımızın somut sonuçlarını da çalışma hayatında görebiliyoruz” diye konuştu.

İşgücü Uyum Programı

Bakan Işıkhan, İşgücü Uyum Programı’na (IUP) ilişkin sorulan soru üzerine ise şu bilgileri aktardı:

“Bu çalışma modelimizi yeni aktif iş gücü programı olarak uygulamaya başladık. Özellikle işsizlerin ve özel politika gerektiren gruplar örneğin kadınlar, engelliler, eski hükümlüler gibi grupların yanında gençlerin iş gücü piyasasına girmelerini kolaylaştırıcı çalışmalar yapıyoruz. Bu programın özünde de bu var. Programın özünde aynı zamanda eğitim vererek bu vatandaşlarımızın istihdama geçişlerini kolaylaştırıyoruz. Çalışmayan, işsiz olan, atıl durumda bulunan vatandaşlarımızı iş dünyasına katmak, üretken hale getirmek bizim en önemli görevlerimiz arasında. Bunun yanında İUP olarak özetlediğimiz iş gücü uyum programı kapsamında bu kişilere ilk 1 ayda haftada 5 gün 37,5 saat, sonrasında da haftada 3 gün 22,5 saat olacak şekilde bir program planladık. Burada günlük 7-7,5 saat için günlük 666 lira ödeyeceğiz İUP kontenjanına giren vatandaşlarımıza ve kısa süreli GSS kapsamına alıyoruz. Cep harçlığını veriyoruz.”

Programın ilk uygulanmaya başlandığında düşük bir rakam geldiğini kaydeden Işıkhan, “Vatandaşlarımızın bir takım tepkileriyle karşılaştık ama şimdi yönetmelikte bir değişiklik yapıyoruz. Haftada 3 gün çalışma şartıyla kamu kurum ve kuruluşlarında çalışıyorlar. Aynı zamanda 3 gün burada çalıştıktan sonra özel sektörde de başka alanlarda çalışabilecekler. Bu aynı zamanda iş verimini artıran bir program. Bu çerçevede özellikle program devam ederken örneğin öğrenciler okuluna gidebilir, ev kadınları işlerini yapabilirler. Ama bizim hedefimiz özel politika gerektiren grupları istihdama katmak olacaktır. Bu çerçevede bu bazı alanları belirliyoruz. Yeşil dönüşümü destekleme programları kapsamında ağaçlandırma, geri dönüşümü destekleme faaliyetlerinde, aynı zamanda sosyal hizmetleri destekleme faaliyetlerinde, çocuk bakımında, engelli yaşlı hasta bakımına yönelik faaliyetlerin desteklenmesi sürecinde görev alabileceklerdir. Tarımsal üretim uygulamaları ve hayvancılık faaliyetlerinin desteklenmesinde aktif roller üstlenebilecekler. Tarihi ve kültürel faaliyetlerin gerçekleştirilmesi, aklınıza gelebilecek tüm kamu kurum ve kuruluşlarının icraat alanlarında da İUP kapsamında istihdam ettiğimiz vatandaşlarımız çalışabilecekler. Özellikle hedef grubumuzda öğrenciler ve ev kadınları var” değerlendirmelerinde bulundu.

“İUP, Reform Niteliğinde Bir Programdır”

Bakan Işıkhan, eğitim verilecek alanlar içerisinde bağımlılıkla mücadele de sıralanabilir mi sorusunun sorulmasını üzerine, “Zaten bağımlılıkla mücadele eğitimi var. Eğitim odaklı bir program. Yeni bir model, reform niteliğinde bir program. Biz bunun yaygınlaştırılmasını sağlayacağız. İş arama becerisinin geliştirilmesini ve çalışma hayatına hiç girmemiş vatandaşlara bu deneyimi kazandırmaya gayret ediyoruz. Örneğin iş ahlakı, motivasyon, stres yönetimi, finansal okur yazarlıkla ilgili. Maaş alıyorsunuz belli bir oranda ama bunu nasıl yöneteceksiniz? Bunun yanında iş sağlığı ve güvenliği eğitimi gibi, özellikle kişiler arası ilişkiler, halkla ilişkiler, etkili iletişim konularında da İUP’a giren bu kursiyerlerimize bir ay boyunca bu eğitimi veriyoruz. Bu eğitimden sonra da çalışma hayatına uyumunu sağlayacak şekilde çalışmaya başlıyorlar. Aktif işgücü politikalarımızdan ve programlarımızdan yararlanan vatandaşlarımız da İUP’tan faydalanabileceklerdir. Sosyal yardıma olan bağımlılığı, bağı da azaltmamız lazım. Çünkü üretmek ve Türkiye ekonomisini geliştirmek zorundayız” cevabını verdi.

Bu yeni model ile işsizliği de azaltmış olacaklarına vurgu yapan Işıkhan, “Atıl durumda olan çalışmak isteyen ya da motivasyonu sıfıra gelmiş olan vatandaşlarımızı iş dünyasıyla, üretimle, alın teriyle bir para kazanmanın ne kadar önemli olduğunu göstermek açısından da işgücü piyasalarına vatandaşlarımızı bekliyoruz. İŞKUR web sayfamızdan bu programdan faydalanabilecekler. Üniversite öğrencileri için çok iyi bir fırsat. Haftada üç gün çalışacaklar. Örneğin üniversitede kütüphanede çalışacaklar. YÖK’e 50 bine yakın kontenjan tanıdık. Yeter ki öğrencilerimiz gelsin burada spor salonlarında, kütüphanede, yemekhanede destek versinler. En önemli konu şu; vatandaşlarımızı iş hayatına kattığımızda büyük bir deneyime sahip oluyorlar. En büyük eksikliğimiz de bu. İş hayatına bir yerden başlamamız gerekiyor” diye konuştu.

“Başvuruların Giderek Arttığını Görüyoruz”

Bakan Işıkhan, programın 10 ay süreyle uygulandığını belirterek, şöyle devam etti:

“İşgücü piyasasına girmiş olacaklar, ilişkileri görmüş olacaklar, etkileşimleri görecekler. Önemli olan sadece ekonomik boyut değil aynı zamanda sosyal boyut da çok önemli. Biz gençlerimizi, kadınlarımızı yetiştirmek ve işgücü piyasasına hazırlamak zorundayız ve işgücü piyasası sürekli değişim içerisinde. Eğer bu değişimlere uyum sağlayacak şekilde vatandaşlarımızı yetiştiremezsek bu noktada da ileride ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalırız. Gelişmiş birçok ülkenin uygulamış olduğu politikalar arasında bu yeni nesil iş modelleri söz konusu. Saat başı, part-time çalışma, uzaktan çalışmadan söz ediyoruz artık. Bu konuda artık bir revizyona, reforma ihtiyaç vardır. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımızın teşrifleriyle bu programı açtık yaklaşık bir buçuk ay oldu. Şimdi başvuruları alıyoruz ve bu başvuruların giderek arttığını görüyoruz. Bizim hedefimiz burada daha önceki programlara ayırdığımız bütçeyle bir kişi çalışırken aynı bütçeyle üç vatandaşımızı İUP kapsamında istihdam edebileceğiz.”

Çalışma İzni Kriterleri

Uluslararası İşgücü Genel Müdürlüğü bünyesinde yürütülen çalışma izni kriterlerinin güncellenmesi ile ilgili sorulan soru üzerine ise Işıkhan, “Yakın zamanda yayınlanacak olan bir kriter güncellemesi söz konusu. Bu çalışmamızda hem ülkemizde çalışan yabancıları hem de çalışmak için ülkemize gelen yabancıları kapsayan, onları ilgilendiren çalışma izni değerlendirme kriterlerini biz masaya yatırdık. Bu yönetmeliğin daha esnek hale getirilmesi, daha kolay uygulanabilir noktaya getirmemiz açısından bizim için çok önemli bir başlangıç oldu. Çünkü Türkiye Çalışma Hayatı Buluşmaları’nda işverenlerimizin en önemli sıkıntıları arasında bu konu yer almaktaydı. Bu yönetmelik değişikliğinde özellikle istihdam ücret ve mali yeterlilik gibi üç boyutta güncellemeler ve reform çalışmalarına girdik. Yabancıların kayıtlı çalışmalarının artırılması amacıyla çalışma ilişkilerine ilişkin bir reform taslağı hazırladık. Örneğin mevcut durumda ülkemizde çalışan her bir yabancı için 5 Türk vatandaşı istihdamı şartı söz konusuydu. Bunu daha kolaylaştırıcı hale getirdik. Çünkü üretimde bulunsun insanlar. Bu yönde de çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Bu revizyon aracılığıyla özellikle bilişim, turizm, sağlık, sağlık turizmi, evde bakım, ev hizmetleri gibi ve ileri teknoloji gerektiren alanlarda ve sektörlerde yabancılarnı çalışma izinlerinin kolaylaştırılmasını sağlıyoruz. Çünkü özellikle kamu kurumlarında çalışan çok nitelikli ve stratejik projelerde görev yapan yabancı yatırımcılar, girişimciler ve çalışanlar da söz konusu. Bu ihtiyacı karşılamak amacıyla da böyle bir değişiklik gerçekleştirdik” yanıtını verdi.

Bakan Işıkhan, uluslararası işgücü politikasının temelinde işgücü ihtiyacının öncelikle yerli işgücünden karşılanmasını hedeflediklerinin de altını çizerek, “Biz bir yandan istihdamı, işgücüne katılımı artırırken çalıştıracak insan bulamadığımız takdirde sektör ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalıyor. Yaklaşık bir ay önce Sanayi ve Teknoloji Bakanımızla Türkiye TechVisa programını hayata geçirdik. Burada da özellikle ülkemizde start-up gelişimi kurmak isteyen girişimcilere, yabancılara hızlandırılmış ve istisnai usule tabi çalışma izin süreçlerini sunuyoruz. Ve ilk başvuruda da üç yıla kadar çalışma izni tanıyacağız. Böylece yabancı yatırımcıları ve girişimleri de ülkemize çekmiş oluyoruz. Türkiye TechVisa programıyla birlikte yeni girişimleri ve yeni yetenekleri ülkemize kazandırıyoruz. Ancak bununla da yetmiyoruz. Bu yeteneklerden yerli işgücümüzün faydalanmasına yönelik eğitimlerle ve diğer çalışma alanlarımızla inovasyon ekosistemimizi destekliyoruz. Çünkü yabancı iş gücü, girişimci geliyor bunun yanında yatırımlarda bulunurken bizim inovasyon ekosistemimizi de güçlendiriyoruz ve onlardan faydalanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Uluslararası İşgücü Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin yakında gündeme geleceğini bildiren Işıkhan, şu bilgileri paylaştı:

“Bu yönetmelik değişikliği hali hazırda ülkemizde bulunan yabancıların iş gücü piyasasına erişimiyle ilgilidir. Mayıs ayında Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz Başkanlığı'nda Dolmabahçe'de Hazine ve Maliye Bakanımız, İçişleri Bakanımız ve benim katıldığım toplantı sonrasında belli bir noktaya getirdik. Hedefimiz burada kayıt dışı yabancıların kayıt dışı çalışmalarını engellemek. Bu çerçevede biz burada özellikle geçici koruma sağlanan ve insani ikamet izni sahibi yabancıları çalışma izni muafiyeti kapsamına alıyoruz. Bunların herhangi bir çalışma izni olmayacak, rahatlıkla çalışabilecekler. Tabii İçişleri Bakanlığımız tarafından bize bildirilecek listeler çünkü güvenlik çok önemli. Çalışma izin muafiyet bilgi formu düzenleyerek yabancıların kayıtlı bir şekilde istihdamda yer almalarına katkı sağlamış olacağız. Eğer biz bu yabancıların kayıt dışı istihdamını desteklersek ciddi anlamda bir adaletsizliğe yol açmış oluruz. Çünkü bir anda hem haksız rekabeti ortaya çıkarıyoruz, çünkü kayıt dışı çalışıyor. Aynı zamanda çalışan yabancıların da sosyal güvenlik hakkını bir kenara gitmiş oluyoruz ki çok önemli bir risktir bu. Bunu özellikle gözeterek, çalışsın ama kayıt dışı çalışmasın, kayıt altına alalım. Ülkemizin ekonomisine katkı vermesi için vergi versin, SGK primini ödesin sonrasında da sosyal güvenlik hakkı sonrasında emeklilik hakkı olacaksa da bu hakka kavuşsun diyoruz.”

Bakan Işıkhan, kayıt dışılığın çok önem verdikleri konular arasında olduğuna vurgu yaparak, “Yönetmelik değişikliği ile birlikte ülkemize gelen yabancı basın mensupları, profesyonel sporcular, tur operatörü temsilcileri, ülkemize önemli hizmet ve katkı sağlayabilecekleri kamu kurumları tarafından bize bildirilen yabancılar için çalışma izni muafiyetleri ve prosedürlerini uyguluyoruz. Özellikle ülkemizin stratejik kalkınmasında ve sürdürülebilir kalkınmada da önemli bir destek veren petrol, doğalgaz arama ve çıkarma işinde, uçak ve gemi inşası, afetlerle mücadele, ülkemizin tanıtımı, ülkemize film ve belgesel çekimi gibi durumlarda uluslararası sanatçılara ve nitelikli yabancılara çalışma izni noktasında 6 aylık bir muafiyet tanıyorduk. Bu yönetmelik değişikliği ile birlikte bu süreyi 3 yıla kadar çıkarabilmeyi hedefliyoruz” dedi.

Yabancı çalışanların yerli işgücünü doğrudan etkilemediğine değinen Işıkhan, “Yabancı işgücü, dolduramadığımız alanlarda tamamlayıcı bir role sahiptir. Çalışmak, istihdama girmek isteyen, üretime katılmak isteyen vatandaşlarımız için de asla bir risk oluşturmamaktadır. Almanya, Hollanda, Belçika gibi ülkelerde doğum oranının neredeyse sıfıra, eksiye düştüğü durumlarda, bu ülkeler iş gücünü nasıl karşılayacaklar? Yabancı iş gücünü kullanarak. Almanya büyümesini gerçekleştiriyor ama nitelikli iş gücünü seçip istihdama yönlendiriyor. Böylece sosyal güvenlik sistemi için gerekli olan primlerin toplanması, sonrasında emekli olacakların da emekli aylıklarının ödenmesi noktasında çok büyük gelir elde etmiş oluyor. Ziyaret ettiğim birçok ülkede, en son Belçika'da Nijeryalı vatandaşların hizmet sektöründe çalıştığını görüyoruz. Ama bizim hedefimiz tabii ki özellikle evde bakım hizmetleri, kritik alanlar, stratejik alanlarda özellikle bizim kültürümüze, geleneklerimize yakın olan ülkelerden yabancı iş gücünü karşılamayı da hedefliyoruz. Özbekistan, Kırgızistan, Azerbaycan ve diğer bize yakın olan ülkelerden biz bunu sağlamaya gayret edeceğiz” değerlendirmelerinde bulundu.

Asgari Ücret

Ardından 2025 yılı Asgari Ücreti ile ilgili sorulan soru üzerine ise Bakan Işıkhan, şunları kaydetti:

“Asgari ücret süreci erken başlamış oldu. Kamuoyunun gündemine getirmiş olduk ama biz Sayın Cumhurbaşkanımızın sıklıkla ifade ettiği gibi vatandaşlarımızın hayat standartlarını yükseltmeyi hedefleyen politikalar uyguluyoruz. Burada geçici refah sağlamak yerine refahı kalıcı kılacak politikaları ve stratejileri hayata aktarıyoruz. Bu doğrultuda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Asgari ücret çalışanlarımızın refah düzeyini belirleyen minimum ücreti ifade etmekte ancak asgari ücret hükümet olarak tek başımıza karar verdiğimiz bir konu değil. Aralık ayının başında inşallah işçi, işveren temsilcileriyle birlikte bir süreci başlatacağız. Asgari Ücret Tespit Komisyonumuz işçi temsilcilerinden, işveren temsilcilerinden, hükümet temsilcilerinden oluşan bu komisyon bir araya gelecek. Asgari Ücret Tespit Komisyonu ülkemizin ekonomik koşullarını, makro düzeyde uygulanan politikaları, enflasyon oranlarını, iş gücünün taleplerini, ihtiyaçlarını karşılayacak oranın ne olacağı konusunda hep birlikte istişarede bulunarak bizim gündemimize getiriyorlar. Biz de hükümet olarak süreci adil, şeffaf bir şekilde yönetiyoruz. En son kararı Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirledikten sonra işçimizin, işverenimizin de maksimum faydayı elde edecek noktada asgari ücreti tespit etmeyi hedefliyoruz.”

Bakan Işıkhan, 2002'den bu yana asgari ücreti reel olarak 4 katına, nominal olarak da 90 katına çıkardıklarını belirterek, “Aynı zamanda asgari ücretle ilgili verilen desteği 700 liraya çıkardık. İnşallah önümüzdeki dönemde de Aralık ayı başında tüm sosyal paydaşlarımızla bir araya gelerek sendikalarımızla, işçi-işveren sendikalarımızla bir araya geleceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın söz ettiği gibi vatandaşımızı enflasyona ezdirmeme ilkesi bizim için önemli. Bunun yanında hayat seviyelerinin yükseltilmesi ve korunması noktasında bir asgari ücret elbette belirlenecektir. Ama daha süreç başlamadan Aralık ayında yine esnaf ve bazı marketlerde fiyatların, etiketlerin değiştirilebileceği konularını sık sık görüyorum. Bu konuda özellikle istirham ediyorum. Asgari ücreti biz satın alma gücünü geliştirmek için veriyoruz. Orada gerçekleşen fiyat artışları hem piyasayı hem de vatandaşlarımızın satın alma gücünü olumsuz yönde etkileyebilecektir. Bu yollara gidilmemesini vatandaşlarımızdan rica ediyoruz. Zaten bu konuda Ticaret Bakanlığımız gerekli tasarruflarda bulunabilir. Ama bizim hedefimiz, maksimum faydayı elde etmek. İşçi ve işveren kesimi tarafından belirlenecek olan asgari ücret belirleme sürecini inşallah Aralık ayında süreci başlatacağız. Sonunda da 2025 yılında geçerli olacak asgari ücreti kamuoyuyla paylaşmış olacağız” ifadelerini kullandı.

 

 

 

 

 


Ankara,Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
belediye365.com
Haber Kaynak : BELEDİYE HABERLERİ